DERNEKÇİLİK Mİ ?
DEĞNEKÇİLİK Mİ?
DERNEKÇİLİK Mİ ?
DEĞNEKÇİLİK Mİ?
Dernekler:
A-Devletten bağımsız bir varlığı olan, üyelerinin özgürce benimsediği, kazanç dışında ortak bir amaç ya da çıkar için zihin ve gönlün her şeyden uzak olarak, belirlenen hedeflerin gerçekleşmesine yönlendirildiği, bilgi beceri ve bu doğrultudaki çalışmaların sürekli olarak birleştirildiği sivil toplum kuruluşlarıdır.
B-Dernekler, mağduriyetlere ve perişanlıklara karşı olarak, insanların derlenip, toparlanıp kendine gelmesi ve kendi değerlerini bilmesi için bir araya geldiği, yardımlaşmayı ve dayanışmayı sağlayan, birleştirici, yapıcı ve eğitici çalışmalar yapan kuruluşlardır.
C-Dernekler, teknolojik ilerlemenin ve geniş ölçekli bir toplumsal
örgütlenmedeki karşıtlığın, bireysel gereksinmeler ile toplumsal gereksinmeler arasında çatışmalar yarattığı modern toplumlarda önemli rol oynarlar.
D-Dernekler, bir yandan bireyin toplumsal bütünleşmesini ve kolektif yaşama alışmasını kolaylaştırırken diğer yandan da meşru ifade alanları yaratarak, halk ile devlet arasında uzlaştırma görevini üstlenir. Toplumsal değişime yardımcı olurlar. Siyasal kararlar alınmasında iktidar dağılımının düzenlenmesini sağlarlar. Öte yandan, devletin ve kurumlarının el atamadığı
veya atmadığı toplumun ve halkın değerlerinin korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi ile kendi dinamizmini sürekli tutması ve toplumun kendi kendine sahip çıkması için çalışmalar yaparlar.
Yukarıdaki genel tanımlar ve açıklamalar ışığında, İnsanlarımız gördü ki; sanayileşmenin sonucunda, ülkemizdeki insanlar büyük kitleler halinde şehirlerde toplanmış ve dünyada ki gelişmeler ile iletişim araçlarının hızla artması sonucu şehirlerde yeni kültürler oluşmuştur. Bu
gelişmelere yetişmek ve modern çağı yakalamak uğruna öz benliğimizden, kültürümüzden ve ulusal değerlerimizden
uzaklaşmakta ve geçmişimizden kopmaktayız.
Şehirlerde oluşan bu yeni yoz kültürler, binlerce yılda sahip olduğumuz Değerlerimizi, Kültürümüzü yozlaştırarak yok etmeye başlamıştır. Bu nedenlerle modern çağı yakalamak ve dünya milletleri arasında haklı yerimizi almak ancak ve ancak kendi öz değerlerimize ve Kültürümüze sahip çıkmakla olur.
Ulusal değerlerimizi ve Kültürümüzü bozmadan çağımızın gereklerine göre geliştirmek, demokrasimizin gelişmesi ve yaşayabilmesi için Dernekler olarak halkımıza ve devletimize yardımcı olmak, devletin bunca yoğun işleri arasında eksik bıraktığı veya el uzatamadığı halkımızın bir çok değerine, Ülkemizi, Kültürünü ve insanımızı seven biz kişiler ve kuruluşlar; vatanseverlik ve bir nevi askerlik görevi kabülü ile durumdan vazife çıkararak elini taşın altına koyup tüm değerlerimize sahip çıkmış ve sahip çıkmaya devam etmekteyiz.
İşte bu amaç ve ideallerle kurulan Derneklerimiz, Ulusal değerlerimizi ve Kültürümüzü yaşamak, yaşatmak ve genç kuşaklara en doğru ve otantik (orijinal) haliyle aşılamak ve dünyaya tanıtmak amacıyla çalışmalar yapmaktadır.
Bu çalışmalarla halkımız daha bilinçli, daha demokrat ve daha üretken bireyler olmalarının yanında ekonomik olarakta Ülkemize katkı sunmaktadırlar.
AB ve İskandinav ülkelerinde derneklerin üye sayısı ülke nüfuslarından daha fazladır. Sonuç olarak bu ülkelerde gelişmiş demokrasi var. Özgür ve zengin bireyler var. Fert başına düşen milli gelir 30,000,00$-40.000,00$ ın üstündedir.
Ancak Ülkemizde, Derneklerimiz çeşitli baskı ve dışlamalar sonucu yukarıda tariflenen amaç ve işlevlerinden uzaklaştırılmış ve toplumu ayrıştıran, ötekileştiren, kendi siyasi emellerine hizmet eden, taraf olmuş kuruluşlar haline dönüştürülmüştür. Sevincimizi, üzüntümüzü Özlemlerimizi, tasalarımızı paylaşmak bir tarafa ibadetlerimizi bile birlikte yapamaz hale düşürüldük. Birliğimizden, beraberliğimizden ve kardeşliğimizden git gide uzaklaşmaktayız.
Dernek üyeleri, mahalle baskısı ile esas amaçlarının dışına sürüklenerek siyasi beklentilere tabi çalışma yapmaya zorlanmaktadır. Bu yaklaşıma karşı duran dernek üyeleri, apa altından sopa gösterilerek dernekçilik yerine değnekçilikle tehdit ve terbiye edilmektedirler. İktidarın maddi manevi ve siyasi gücünü arkasına alan dernek yönetimleri Dernekçilik yapmak yerine siyasilerin istediğini veya hoşuna gideceği faaliyetleri yaparak derneği amaçlarının dışına çıkarmakta, Üyeler dernekçilikten ve derneklerinden soğutulmakta ve uzaklaştırılmaktadır.
Bu Yeni Siyasi anlayış hemen hemen tüm derneklerimize el atmış, bu yetmezmiş gibi il ve ilçelerde parti teşkilatı gibi kendine tabi dernekler kurdurulmuş ve kurdurulmaktadır.
Ana amacı birlik, beraberlik, kardeşlik ve barış içinde Ulusal Değerlerimiz için, Kültürümüz için
ve çağın gereği bilimsel çalışmalar yapmak olan derneklerimiz itibarsız hale getirilip devre dışı bırakılırken, yerine tarikat, cemaat ve benzeri kuruluşlar tercih ve teşvik edilmektedir.
Kamuoyunun dikkatine ve bilgisine saygıyla sunuyorum
05.01.2022
Hasan Okhan Okumuş
Yönetim Danışmanı-SMMM
Halkoyunları Uzmanı