UNUTTUN
Sevgimizi gülüşlerimizi bakışlarımızı
Kimsesiz kenarlarda konuşmalarımızı
Eline sıkıştırdığım şiirleri mektupları
Sanki yarım asır geçmiş gibi unuttun.
.
Pencereden pencereye dertleşmelerimizi
Sevgi dolu mutluluk dolu günlerimizi
Ölene kadar sürecek olan aşkımızı
Sanki yarım asır geçmiş gibi unuttun.
6 Eylül 1971 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
SEN OLMAYINCA
Şimdi ganitadayım yapayalnız ve çaresiz
Son baharın düşmüş sar yapraklarıyla baş başa
Dağınık sıralar halinde masa ve sandalyeler
Hepsi beni güldürmeye çalışıyor ama gülemiyorum
Sen olmayınca
Saat altıya yaklaşıyor çabuk çabuk.
Karanlığın gelmekte olduğunu söyleyen
Kıyıları okşayan dalgalar ve sesleri
Kulağımda bir kelimeymiş gibi sanki
Sen olmayınca
Ufuklar kıpkırmızı oldu yavaş yavaş soluyor
Dalgalar hırçınlaştı karanlıkla beraber soğuk rüzgâr
Rüzgârın etkisiyle düşen sarı yapraklar hepsi güzel
Ama kendimi kaybettim, ben artık ben değilim
Sen olmayınca
Şimdi saat tam altı soğuktan titremekteyim
Belki soğuktan değil ağlamaktan, kederden
Kimseler kalmamış yapayalnızım senin hayalinle
Gittikçe üzüntüm artıyor kırılmışlığım artıyor
Sen olmayınca
Ekim 1971 Kale Park-TRABZON
.
.
BİTTİ
Kalbim bir yara gibi devamlı kanayan
Gözlerim bir pınar gibi çaresiz akan
Hislerim bir yel gibi sana koşan
Bu derdi çekemem attım resmini.
.
Aşkınla umutsuzca eridim
Sevgiyi dert ortaklığını sende aradım
Ama bulamadım kederimden deli gibi içtim
Bu derdi çekemem içimden sildim hayalini.
.
Geceleri sabahlara kadar uykusuz
Seninle yaşadığım günler geçti gitti mutsuz
Bir gün gelir ki mahşerde buluşuruz
Bu derdi çekemem unuttum ismini
08 Kasım 1971 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
.
SENİ Mİ?
Zamanlar akıp gidiyor sensizim
Sabahlar oluyor benim sabahım
Mutluluklar benim neşeler benim
Sensiz yaşamak ne güzelmiş meğer.
.
Derdini çektim günler aylarca
İçim içimi yedi seninle yaşadıkça
Kimliğime kavuştum seni unuttukça
Dertlerim zevk üzüntülerim neşe oldu sensiz.
.
Dünya ne güzelmiş onu yeniden tanıdım
Artık sana koşmakta bendeki yıkılmışlık
İsmimi anma yıkacak seni unutulmuşluk
Ben seni mi sevmiştim deliymişim meğer
23 Aralık 1971 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
.
HORONUM
Coştu yine uşaklar, çağlar şimdi.
Onları tanımayan, bilmeyenler kimdi?
Görün horonumu görün işte.
Neler varmış neler bu gençlikte?
.
Beşiğimizin ninnisi, çocukluğumuzun oyuncağı,
Gençliğimizin sembolü, birliğimizin barınağı,
Bizi biz yapan kudretimizin bağı,
Canımız, çiğerimiz, yolumuzdur HORONUM.
.
Tarlada kazmamız, küreğimiz.
Okulda kalemimiz, defterimiz.
Hayat boyu bizim her şeyimiz.
İşimiz, ilmimiz, başarımızdır HORONUM.
.
Düğünlerimizin ölmez gelini,
Bayramlarımızın silinmez sevinci,
Atamızdan kalan Türklüğümüzün eseri,
Bağımsızlığımızın koruyucusudur HORONUM.
.
Savaşta bizimle en büyük silahımız.
Namusumuz, şerefimiz, vatanımız,
Hürriyetimiz, özgürlüğümüz, yasamız,
Mertliğimiz, yiğitliğimizdir HORONUM.
.
Ezenin düşmanı, ezilenin yanında,
Temsilcimizdir kanunumuzun başında,
Kaledir kale, haksızlığın karşısında,
Bizi şanla yaşatır HORONUM
23 Aralık 1971 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
.
SOR BENİ
Bir gün beni hatırlarsan
Gözlerinde arayıp bulamazsan
Ve çaresiz sevdiğini anlarsan
Kalbinin sessizliğine sor beni.
.
Bir gün o yolu yalnız geçerken
Sokaklarda ayak sesi duyarken
Ve hayallerinde gelin olurken
Kalbinin sessizliğine sor beni.
.
Bir gün benim gibi seversen
Severken sevginle ölürsen
Ve o yolda yalnız yürürsen
Kalbinin sessizliğine sor beni.
.
Bir gün pencerenden bakanda
Saksına yağmurlar yağanda
Ve örgünle taraçaya çıkanda
Kalbinin sessizliğine sor beni
03 Şubat 1972 Akçaabat-TRABZON
.
.
BOŞUNA
Herkesin neşeli olduğu bu gün
Bayramın son günü işte ben üzgün
Seni hatırladım yine tatlı sevgilim
O gülüşlerini her şeyini hatırladım.
.
Sen beni unutmuş gülerken mutlu mutlu
Ben ise üzgün üzgün gelecekten umutlu
Gülerken gözlerimdeki Canlılık sen
Ağlarken içimdeki acı sızı yine sen.
.
Bir kahvede oturuyorum dalgın dalgın
Gözlerim duvarlarda karşımda hayalin
Yine seni görüp seni yaşıyorum
Ama sadece hayal sen yoksun sevgilim.
.
Gülmeye çalışıyorum insanlarla beraberce
Eğlenmeye mutlu olmaya kendi kendimce
Ama her şeyim bomboş hayatım bile
Sen yosun ya yanımda yaşamam neye
10 Şubat 72 Akçaabat-TRABZON
.
.
TUTSAK
Gözlerimi inan ki senden ayıramadım
Ellerimi senden başka hiçbir şeye sürmedim
Bil ki senin nezaretinden kaçamadım.
Zincirli kelepçeli değilim ama tutsağım sana.
.
Bir hayalet gibiyim kendimi kaybetmiş
Sanki canlı değilim bu dünyadan gitmiş
Senin hayalinle yaşıyorum gündüzlerim bitmiş
Yaşıyorum ölü değilim ama tutsağım sana.
.
Beni sorarsan hapishane kalbinde bulursun
Benimle konuşmak istiyorsan hayallere dalarsın
Beni görmek istiyorsan gözlerinde görürsün
İçinde kalbinde değilim ama tutsağım sana
.
20 Şubat 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
BENİ HATIRLA
Yağmurlu bir gecenin sessizliğinde
Rüzgârlar çarparken pencerene
Bir düşünüş çoğalırken sinende
Ve o sokakta bir ayak sesi duyanda
Beni hatırla
Bir gün sabah yeli eserken
Gözlerinde bir uykusuzluk varken
Pencereni sessizce acarken
Ve sokaklara dalgın dalgın bakarken
Beni hatırla
Bir gün sarı beyazlı elbiseni giyende
Merdivenlerden inip çıkanda
Lambalar sönende, karanlıkta kalanda
Ve tek başına o sokaktan geçende
Beni hatırla
Bir gün elinde örgünle beraber
Taraçaya çıkanda gülümser
Baktığında o yeşil kapıya bir sefer
Ve başlayanda içinde sızılar
Beni hatırla
.
25 Şubat 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
..
.
YİNE SENİ
Yaşattım seni içimde yaşatacağım ölene dek
İsmini unutmayacağım seveceğim özleyerek
Ne olursan ol beni unuttuğunu bilerek
En sonuna kadar yine seni seveceğim.
.
Saclarım bembeyaz gözlerim kör olsa
Ellerim yazmasa ayaklarım tutmasa
Nedensiz ölsem vücudum topraklaşsa
İnan ki sonuna kadar yine seni seveceğim.
.
Yalnız başıma kalsam uzak illerde
İklimi sert aç kurtlar ayılar içinde
Neredeysem ölümle beraberce
En sonuna kadar yine seni seveceğim.
.
Savrulan çöl kumları arasında yanan
Esen kasırgalarla çaresiz sürüklenen
Nice şeylerle karşılaşsam bir gün
İnan ki sonuna kadar yine seni seveceğim
. 26 Şubat 1972 Trabzon Talebe Yurdu-TRABZON
.
.
BENİ SAKIN UNUTMA
Bir gün sarhoş bir serseri unutulan
Elleri duvarlara dayalı yürüyen
Nemli gözleriyle dalgın dalgın bakan
İnleyen oflar çeken birini görürsen
İşte o benim ki beni sakın unutma
Sacları kırlaşmış ince uzun boylu
Ağzına sigara cebi içkiyle dolu
Kamburlaşmış geçerken bir gün o yolu
Islık çalan rüzgarlar arasında yine de umutlu
Nasılsın diyeni olmayan birirni görürsen
İşte benim ki beni sakın unutma
Uykusuz gözleriyle masum masum bakan
Neden uykusuzsun diye soranı olmayan
Unutulmuş köşelerde sessizce ağlayan
Topraklar üzerine itilmiş yatan
Mutluluk arayan arzuları kaybolan
Acılar içinde kıvranan birini görürsen
İşte o benim ki beni sakın unutma
.
27 Şubat 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
.
DUA
Neden geceleri uyku girmez gözüme
Saat üçlere dek senin hayalinle
Baş başa sensiz seninle konuşuyorum
Her dakika sensin içimdeki yangın
Dua eyledim bitiversin diye.
.
Neden sensin içimdeki başkası değil
Seni neden yaşattım bunca hayallerimde
Yemeğimde suyumda neden sen varsın
Attığım her adımda karşımda senin hayalin
Dua eyledim silinsin diye.
.
Ama sen beni sevmedin, sevmiyorsun değil mi
Benimle alay ettin güldün geçtin sebepsiz
Duygularımla oynadın kalbimi çaldın
Seni sevdim seni yaşattım içimde günahım bu mu?
Dua eyledim unutayım diye .
.
28 Şubat 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
BİTMESE
Bahar geliyor bütün varlığıyla
Sevgililer buluşacak büyük umutlarla
Martılar ötecek sevgi olan her yerde
Kuşlar sev sevince hayat güzel diyecek.
.
Güller açacak sevgi dallarıyla
Dikenleri olmasa ne güzel, ne şirin
Baharı sevecekler bahar onları
Bütün sevgililerse güzel gülleri.
.
Güneş vuracak ufuktan habersizce
Sevgiyle dolu mutluluk dolu
Sevgililer seyredecek o güzel ufku
Âşıklar tutacak bu ufuklu yolu.
.
Ama bitmese bitmese bu bahar
Sevgililere yeni bir umut vermeden
Tattırmadan şu hayatın tadını
Kaybolup gitmese her zamanki gibi.
.
15 Mart 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
BENİ ARA
Şu gelen baharın martıları ötende
Güller tomurcuklarını yavaş yavaş açanda
Ufuktan mutluluk güneşi doğanda
Ve kuşlar birbiriyle ötüşende
Beni karanlıklarla dolu yerlerde ara.
.
Ufukları siyah bir gölge kaplarken
Güneş yavaş yavaş batarken
Serin bir rüzgâr ılık ılık eserken
Ve denizin hırçın dalgaları kıyıları okşarken
Beni güneşin battığı taraflarda ara.
.
Sevgilikler şu baharda oynaşırlarken
Mutluluk dolu kenarlarda buluşurlarken
Sevgi kuşlarıyla baş başa otururlarken
Ve yavaş yavaş ufuklar kararırken
Beni bu sevgililerin geçtiği yerlerde ara
.
19 Mart 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
ANLA
Bir gün kalbinden bir ses içini sarsarsa
Gözlerin duvarlarda bir şey ararsa
Ve vücudunda bir sarsıntı başlarsa
Anla ki o zaman seni düşünüyorum.
.
Bir gün kulaklarında bir ses ismimi çağırırsa
Saksına küçük pembe bir kuş konarsa
Ve sana bütün anılarımızı anımsatırsa
Anla ki o zaman seni düşünüyorum.
.
Bir gece sinende bir şişkinlik varsa
Hayallerin mutluluk güneşi ile dolarsa
Ve o gece hayalim karşında durursa
Anla ki o zaman seni düşünüyorum.
.
28 Mart 1972 Trabzon Lisesi-TRABZON
.
ARAYIŞ
Hayaller âleminde yapayalnızım
Bitkin, loş sokaklarda, çaresiz
Denizin hırçın dalgalarıyla boğuşuyorum
Issız kumsal sahillerde.
.
Ve
Ötüşen martılardan, esen yellerden
Seni arıyor, seni soruyorum.
Bir an ufuklara dalıyor gözlerim
Seni görüyorum sanki.
.
Yine
Semada kaybolmuş bulutlar arasından
Bana gelişini görüyorum
Haykırmak, bağırmak istiyorum
Çaresiz sevgimi anlatmak
Dalgın gözlerinden okumak istiyorum sevgini.
.
Ama sen
Yine kaybolup gidiyorsun
Bana bir ümit vermeden .
. 11 Nisan 1972 Trabzon Lisesi-TRABZON
.
BU GECE
Ruhumu okşayan müzik sesleri
Unutturur bana bütün dertleri
Döndürür başımı sazın telleri
Neşeliyim mutluyum ben bu gece.
.
Dertlerim neşe oldu taşıyorum
Hayatımdan bir parça yaşıyorum
Âşık gibi hayaller kuruyorum
Kuşlar kadar sevinçliyim bu gece.
.
Ana kucağında bir çocuktan
Sıcak yuvasında uyuyan kuştan
Birbirini seven iki âşıktan
Daha da çok mutluyum bu gece.
.
05 Mayıs 1972 Sanat Enstitüsü-TRABZON
.
ANA
Ana ana sesleri yavrularda
Ana nerde Yolda çayırda tarlada
Ana çalışmaktan terleri şakaklarında
Ana ister ki yavrularım aç kalmasın.
.
Ana canından çiğelerinden verir
Ana koşar çapalar didinir
Ana bir dilim ekmekle yetinir
Ana ister ki evlatlarım hasta olmasın.
.
Ana dul hasta kimsesiz
Ana yorgun bitkin uykusuz
Ana yeri zamanı belirsiz
Ana ister ki çocuklarım çıplak kalmasın .
.
01 Haziran 1972 Kale Park-TRABZON
.
ARIYORUM
Sahil boyu kalabalıklardan
Gökyüzünde bulutlardan
Kıyıları okşayan dalgalardan
Yine seni arıyor bu gözlerim.
.
Kızıllıklarla dolu ufuklardan
Hasretlilerle gülen şu bahardan
Sevgilileri kavuşturan yollardan
Yine seni arıyor bu kalbim.
.
Gözlerimdeki gam yaşlarından
Sinemi dolduran dert efkârından
Yudumladığım sigara dumanından
Yine seni arıyor bu gönlüm.
.
06 Haziran 1972 Kale Park-TRABZON
.
GEL ARTIK
Gel ki saclarının rengini almasın gecelerim
Gül bir kere yıkılmasın ümitlerim
Gör bak ne haldedir sana bakan gözlerim
Seni bekliyorum gel artık meleğim.
.
San ki mutluluğum bir kat daha artsın
Sor ki kurduğum hayallerim yalan olmasın
Say ki benimsin, benim cananımsın
Gel artık gel ne olur son çarem.
.
Ver bakışlarını şu kör gözlerime
Vur küstahlığımı kaybolmuş benliğime
Var git de defol söyle yüzüme
Ama bir kez gel gel artık sevgilim.
.
16 Kasım 1972 Trabzon Lisesi-TRABZON
.
YALAN
Bar pavyon deli gibi sarhoşum
Sokak sokak avare berduşum
Hayal olan âlemde bir hoşum
Benliğimi alan sevmek yalan.
.
Gece gündüz artık uykusuzum
Gözlerim hep yaş dolu mutsuzum
Her şey güzel ama umutsuzum
Hayatımı çalan sevmek yalan.
.
Gözlerimden kalbime sokulan
Dudaklarımdan içime akan
Hislerimden gönlüme takılan
Adına aşk denen sevmek yalan.
.
29 Kasım 1972 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
0RESİMLER VE ANILAR
Anılar gençleştirir insanı gelecekte
Resimler anımsatır geçmişlerini
Karıştırdıkça geçen yılların takvimlerini
Açtıkça anılarla dolu defterini
Dertlerin yok olur hayalinde yaşarsın geçenleri
Acı neşe ve mutluluk dolu günlerini
Şaka eğlence ve üzüntülerini
Leyla gibi sarhoşluğunu anımsarsın
Ağladığın, güldüğün mevsimleri
Rastgele berduşluğunu serseriliğini anımsarsın
Islaklığı kalır gözlerinde gençliğinin
Meğer ölüm saati gelmiştir geçenler geride kaldı
Acırsın işte o zaman boşuna harcadığın güzel yıllarını
.
08 Mart 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
ORMAN
Havanın suyun yanında senin değerin
Evren demek sen demeksin dünya yine sensin
İyiye kötüye her gelene gülersin
Sen yaşamsın hayatsın canım orman.
.
Yuvasısın sembolüsün mutluluğun
Sen tümünle varlığısın yokluğun
Eğlencesisin masalısın çocukluğun
Sen ilmin dek kaynağısın canım orman.
.
Bağrında gönenir en güzel aşklar
Güller selviler bütün ağaçlar
Senindir neşendir süsündür onlar
Sen tüm hastaların ilacısın canım orman.
.
Seninle dünyayı tanırız hayata başlarız
En güzel çağlarımızı seninle yaşarız
Ve yine öbür dünya ya seninle gideriz
Dünyadan dünya ya kervansın canım orman .
.
14 Mart 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
NE OLDU ANA
Sinende saklayıp bağrına bastığın
Sonra büyütüp sırtında taşıdığın
Uğruna dişini canına taktığın
Senin o kartalların ne oldu ana.
.
Her zaman her yerde yoldaşı olduğun
Hayatını yaşamını doldurduğun
Canını severek yoluna koyduğun
Senin o yiğitlerin ne oldu ana.
.
Başının uçunda ninni söylediğin
Vatanım namusum şerefim dediğin
Ve özgürlüğün için yetiştirdiğin
Senin o aslanların ne oldu ana.
.
24 Mart 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
SEVDİĞİMDEN
Deli dediler aptal dediler
Kenarlara iterek geçtiler
Çaresizliğimle eğlendiler
Bütün bunlar seni sevdiğimden.
.
Hep kahve köşelerinde kaldım
Gündüzü gecelerde aradım
İçtim içtim günlerce ağladım
Seni karşılıksız sevdiğimden.
.
Yaşamayı gülmeyi unuttum
Tesellimi sigaramda buldum
En kötüsü hayatımdan oldum
Seni deli gibi sevdiğimden.
.
27 Mart 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
KARŞILIKSIZ
Hala gelmedi beklediğim sabah
Yolda izde çektiğim bir sürü ah
Çaresiz işlediğim büyük günah
Bu sana olan karşılıksız aşkım.
.
İnan gönlüm yine karanlık şafak
Ne haldeyim dönüver bir kere bak
Bizi bekliyor işte kara toprak
Tek yönlü olan sevgime yanarım.
.
Bu yol çok uzun bitmiyor gayrı
İçime doldurdun bütün efkârı
Gitmiyor kalbimden işte o ağrı
Sevdim sevilmedim ona ağlarım .
.
03 Nisan 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
BİL Kİ
Gözlerin ufuklara umutsuz dalınca
Sinene hafiften serinlikler dolunca
Ve kalbinde bir titremedir başlayınca
Bil ki uzaklardan seni çağırıyorum.
.
Ayakların yol boyu gitmeye kalkınca
Ellerin kaleme kâğıda sarılınca
Ve içine kanlı kanlı yaşlar akınca
Bil ki gurbet illerde seni bekliyorum.
.
Göçmen kuşları başucunda dolaşınca
Birer birer gelipte saksına konunca
Ve onlar sana bir şeyler hatırlatınca
Bil ki diyarlarda hep seni arıyorum.
.
04 Nisan 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
ANARIM
Dalında demet demet açmış gülleri görünce
İlkbaharın rüzgârları serin serin esince
Ve kuşlar birbiriyle cıvıl cıvıl ötüşünce
Seni hayal eder anılarımızı anarım.
.
Kimsesiz sahillerde dalgın dalgın yürüyünce
Kıyılar dalgalarla hırçın hırçın dövülünce
Ve kanitada oturup denizi seyredince
Seninle gezdiğimiz bütün yerleri anarım.
.
İçki masamda dertli dertli şarkı söyleyince
Mutsuzluğu sigaramla deri derin çekince
Ve bütün yalnızlığımı doya doya içince
O büyük aşkımızın sarhoşluğunu anarım.
.
08 Nisan 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
ÖLÜM
Ne yaparsan yap gerilerde kalır
Yürüdüğün bu yol bir gün kısalır
Seni yine bağrına dünya alır
Ve sen ebediyen elveda dersin.
.
Hayat yolu bilinmez gelir geçer
Tabiat ana bu ömrünü biçer
Evren sana bir avuç toprak seçer
Ve sen ebediyen dinlenirsin.
.
Zaman çağlayan gibi akar gider
Neşe yaşam mutluluk hepsi biter
Dört metre kefen bir kazan su yeter
Ve o zaman ebediyen uyursun .
.
18 Nisan 1973 Bilgi Talebe Yurdu-TRABZON
.
YİNE
Düşüncelerimi taşırsam
Denizler gibi büsbütün
Dalgınlığımı atsam üzerimden
Seni bulurum onlarda yine
Kalbimden nefretimle silmişken.
.
Mutluluğumu arasam
Mecnunlar gibi delicesine
Gülmek gelse hatırıma
Seni yaşarım yine
İsmini ebediyen unutmuşken .
.
23 Temmuz 1973 Beşikdüzü-TRABZON
.
ANI
Gün gelir
Sacların kırlaşır gümüş gümüş
Çizgileri sızlatır sineni
O güzel mutluluklarının
Ve gözlerinin önünden geçer bir bir
Bir kelimeyle sarhoş olduğun
Kanat getirdiğin o günler.
.
Gözyaşların bir perde olur hayalinde
Coşkunluklarını
Neşe dolu kahkahalarını seyredersin
Ve damarlarında dolaşır
Soğuk soğuk o yaşamlardaki
Güldüren sıcacık anıların.
.
26 Temmuz 1973 Beşikdüzü-TRABZON
.
ACI
Boğazına tıkanan elemlerin
Bir iki damla gözyaşı olur
Boşanır morlaşmış gözlerinden
Ve derin bir iç çekersin
Mutsuzluğundan.
.
Sonra
Sonra hülyalara dalarsın
Tatlı bir tebessüm
Ki sızar dudaklarından
Martıları dinlersin
Bir uğultudur başlar kulaklarında
Ve kendine gelirsin.
.
Gelirsin
Ki benzin sap sarı
Kalbin parça parça
Gözlerin sönük sönük
İşte o zaman
Yaşayan bir ölü olursun.
.
28 Temmuz 1973 Beşikdüzü-TRABZON
.
GECELERİ
Gecelerin koyu karanlığında
Hafiften fısıldayan rüzgâr
Koparır sevgini içimden
Mutsuzluğa
Ve sensizliğe sürükler beni.
.
Semalara dalar gözlerim
Bir şeyler ararım oralarda
Belki sevgimi belki mutluluğumu
Ne çare ki bulamam
Ve çaresizliğe sürükler beni.
.
Şırıl şırıl yağmur damlaları
Sır verir yeşilliklere
Ümitlerimi alır gider
Çağlayan sularla uzaklara
Ve uçurumlara sürükler beni .
.
29 Temmuz 1973 Beşikdüzü-TRABZON
.
ÇARK
Dünya dediler dönen pervaneye
Hayat dediler zulüm çemberine
Yolun bu senin düşmüşsün içine
Her gün biraz daha öldürür seni.
.
Sevgi dediler tatlı yalanlara
Aşk dediler alev kuyusuna
Farkında olmadan yanarsın oduna
Daha kurtulamazsın kül eder seni.
.
Göz dediler engin denizlere
Kalp dediler keder gemisine
Zaten sen ondasın o sende
Benliğini alır gider kul eder seni.
. 24 Şubat 1974 Erdoğdu-TRABZON
.
ORTAK
Hani bir gün seninle anlaşmıştık
Güzel günlere beraber koşacaktık
Bütün umutsuzluğu ellerimizle yıkacaktık
Anladım ki bitti her şey gözlerinden.
.
Ne idi emelimiz ne oldu günlerimiz
Nerede kaldı şimdi o büyük sevgimiz
Bir hayal gibi silindi tüm ümitlerimiz
Başka bir şey kalmadı hatıra defterimden.
.
Bir saray kurmuştuk hayalimizde
Kırmızı panjurlu güzel evimizde
Beraber yaşamak kalmıştı emelimizde
Şimdi hiç biri yok senin hayalinden .
.
26 Şubat 1974 Trabzon Lisesi 6Fen L-TRABZON
.
SENİNLEYİM
Senden ayrı kalmak seni sevmekten güzel
Çünkü ayrılık seni bana getirir
Ve her an seninle dolar kalbim
Ki bütün benliğinle içime dolarsın.
.
Seni görmesemde görüyorum san
Çünkü tümünle gözlerimdesin
Ve hayallerimde tüm sen varsın
Ki bütün yalnızlığımda yalnız seninleyim.
.
Uzaklarda mıyım işte sana en yakın anım
Çünkü uzaktayken hep seni düşünürüm
Ve içime sen akarsın en az hava kadar
Ki göz yaşlarımda bulurum seni.
.
11 Mart 1974 Erdoğdu-TRABZON
.
İŞTE SEN
İçimde fırtınalar kopartan bir sızı
Duygularımda sana sonsuz bir koşuş var
Bütün düşüncelerimden arınıp
Yalnız seni düşündüğüm şu ganita’da.
.
Rüzgârın yapraklarla seslenişi
Kulaklarımda isminin çığlıkları gibi
İşte dalgaların şırıltısı
Ümit dünyamın aşk dolu müziği gibi
İşte içimden sana sessiz bir haykırış
Ve işte sen ve bendeki sen.
.
23 Haziran 1974 Ganita-TRABZON
.
SÖYLE
Hani emelimizdeki mutluluk yuvası
Gönüllerimize perçinleşen aşk sevdası
Şimdi nerde o sevgilerin tatlı yasası
Sorarım ne olacak yok olsun mu.
.
Uzaklardayken bile konuşacaktı gözlerimiz
Birbirine hep bağlı kalacaktı ellerimiz
Ayrılsak ta bir olacaktı kalplerimiz
Söyler misin şimdi bunlar nerde.
.
Şu gece buradan ayrılığımın son gecesi
Yine dudaklarımda isminin ilk hecesi
Bende yine o sırdaki aşk bilmecesi
Silemedim içimden nasıl sileyim.
.
Bak seninleyim saat yine bir buçuk
Oysa başlıyor yarın o yolculuk
Hatırlarsın seninle bir şeyler konuşmuştuk
O söz ne olacak unutulsun mu.
.
Yeter saklama benden o hain sevgini
Biliyorum benim gibi geçirdin günlerini
Unutma unutmamalısın o sözlerini
Sandın ki sözümden döndüm döneyim mi.
.
30 Haziran 1974 Yeni Cuma-TRABZON
.
GEL ARTIK
Döndüğüm her köşe başındasın
Her ne yana gitsem karşımdasın
Yollar bitiyor sen bitmiyorsun
Ne olur gel gel artık sevgilim.
.
Bak tümünle yanı başımdasın
Gördüğüm her nokta da sen varsın
Her şey gidiyor sen gitmiyorsun
Gel yetsin gel gel artık sevgilim.
.
Gecem yok sen gecem oluyorsun
Hayallerimden de kaçıyorsun
İşte beni böyle yıkıyorsun
Olan oldu gel artık sevgilim
04 Haziran 1974 Kartal-rıhtım-İSTANBUL
O YİNE O’DUR
Sen ne sandın onun sessizliğinden,
Bir şey kaybetmemiştir benliğinden,
Söz konusu olursa hürlüğünden,
İşte böyle çağlar, böyle şahlanır.
.
Yolu insanca yaşam, medeniyet,
Hürlüğü sonsuza dek ebediyet,
Basınca damarına vurur elbet,
Hem de böyle haklıca hak kazanır.
.
Dokunma kılına, yazık olur sana,
Bil ki ege susamıştır kanına,
Neler söyler, sor bir kere atana,
O bir kartaldır böyle kanatlanır.
.
O yasak dur dedi mi her şey biter.
Tek bildiği şey vardır o da yeter.
Yürümeye kalkmasın ezer gider.
O Fatih, Yavuz, Mustafa Kemal’dir.
.
Parlamasın o, gör bakışlarını,
Kartal olur gezer semalarını,
Şanla doldurmuştur dünyalarını,
O bir Barbaros, bir Cengiz Topel’dir.
.
Unutma bunu hiç, o bir dünyadır.
Sadece gölgesi sana gafıdır.
Bil ki o, tüm tarihlerin malıdır.
O dünyaya dek Türk Mehmet’çiğidir.
.
24 Temmuz 1974 Kartal-İSTANBUL
1974 Temmuz Kıbrıs barış harekâtı sırasında askerimiz için yazdığım şiir
.
DUYDUM
Duydum ki üzülmüşsün gidişime
Ağlamışsın seni terk edişime
Ümitler bağlamışsın gelişime
Neşe dolu yüzün mutsuzmuş şimdi.
.
Duydum ki yıkılmışsın özlemimle
Avunuyormuşsun dilinde ismimle
Gün akşam yalnızmışsın hayalimle
O gülen gözlerin yaslıymış şimdi.
.
Duydum ki sorarmışsın her geçene
Bekleyecekmişsin her gün her sene
Sözündeymişsin o söz sözmüş gene
Git diyen kalbin gel diyormuş şimdi
.
19 Aralık 1974 Kartal-İSTANBUL
YENİ YIL
Yeni bir yıla daha girdim
Günler nasıl geçti bilmeden
Kalbim ümitle doldu her an
Durmadan aradıkça aradım
Ümitlerimin aydınlık gerçeğini
Akşama dek
Ufuktan güneş doğana dek
Amansız bir bekleyişle aradım.
.
Semalara daldı ararımsı gözlerim
Penceremden aydınlık beklerken
Bir başka karanlık bir başka gece daha
Her zamanki gibi selam verdi odama
Ümitlerim avuca alınan kum misali
Aktı gitti bu yeni yılda
Artık ne aydınlık ne ümitlerim
Kurtulmaz oldu gecelerimden
En büyük en yücemsi en son çarem
Bir ümidim daha var
Gecelerimin ölümsüz aydınlığına
Kavuştursa beni bu yeni yıl.
.
10 Ocak 1975 Unkapanı-İSTANBUL
.
ARKADAŞIM
Dertlerimi dinleyen tek arkadaşım
Mutluluğum sevgilim sırdaşım
Tutkuların en yücesi ile sevdiğim
Beni yalnız bırakmayan yalnızlığım
Karanlık kelepçeleri çöz hayatımdan
Artık yeter yeter arkadaşım
Daha fazla sevemem seni
Öldü duygularım kalbim yok benim
Bak seni seven yıldızlar çok yalnız
Başucumda bana düşman kesitliler
Hayat gibi tüm canlılar gibi
Ey gökten yalnızları gören yıldızlar
Aydınlığa özlem duyanların güneşi
Sizden bana hatıra olan yalnızlığı alın artık
İsteyemem onu yalnızlığı istemiyorum
Ve beni böyle derin bir aşkla sevmesini
Bırak yakamı öldüm arkadaşım
Çünkü beni sen yıktın
Hadi var git yetsin artık
Bitsin bu arkadaşlık
Güle güle yalnızlık.
.
12 Ocak 1975 Kartal-İSTANBUL.
.
GECELERİM
Sevgili gibi kucaklar beni
Güneş batışından sonsuza dek
Yemeğim suyum düşüncem
Sevgim tutkum olur gecelerim.
.
Bitmek bilmeyen bir yalnızlık
Tüm geçmişlerimi anımsatmak
Ve beni nefretle yaşatmaktır
Sabahlamak istediğim sabahsız gecelerim.
.
Boşuna bir bekleyiştir
Mutsuzluğa sürükleyen bir mutluluk
Ve beni ölü yaşatan yaşamımdır
En büyük sevgilimdir gecelerim .
.
14 Ocak 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SEVGİ
Sen
Sen ki içimde
Mutsan güzelsen iyiysen
Sonsuz bir tutkuysan
Yaşam denilen yaşamımsan
Sevgi
Sevgi derim sana
Seni severim
Sevgi
Gözlerimde alev alev yanan
Sönmeyen tatlı bir ateşsen
Sinemde tir tir titreyen
Gün dolu sen dolu kalbimsen
Ve dilimde bitmeyen müzik
O kutsal aşk şarkısıysan
O zaman bende sevgilerin sevgisi
Her şeyim olursun
Sevgi .
.
28 Ocak 1975 Kartal-İSTANBUL
.
DÜNYAM
Mutsuzluğumda mutluluğu
Üzüntümde gülmeyi aradığımda
Sevilen sevimli bir kuş olmak
Hevesi doldurur hayallerimi
Ve hülyalarım cennet olur.
Kötülüklerin aranıp bulunamadığı
Yalnızlığın en büyük düşmanı
Sevgiyi seven bir başka sevgilerin
Ölümsüz aşkların dünyası
Olur benim hayallerim.
Her şeyi severken ta derinden
Dudaklarımı yakan sigaramla
İçimde amansızca fışkıran
Gözyaşlarım yıkar geçmişten gelen
O hülyalarımla gelen anılarımı
.
Ve birden geriye döner gözlerim
Yeniden yaşarım geçenleri
Ve yine tekrarlanan o günler
O güzel şeylerin simetriği
İşte benim yaşamım
.
29 Ocak 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SEVGİLİ VEDİDE’YE
Yaş günlerin hep böyle
Mutluluklarla gelsin geçsin
Geçenleri unutup geleceklere
Emin adımlarla yürüyesin.
.
Yüzünde daima yaşam sevinci
Gözlerinde ışıl ışıl mut güneşi
Dilinden düşmesin dünyanın neşesi
Kalbinden silinmesin sevgilerin sevgisi.
.
Tüm yaşamını böyle yaşayasın
Tuttuğun her şey altın gibi ak
Gelecek günlerin şafak şafak
Üzüntü ve sıkıntılardan uzak
Başarılarla dolu pas parlak
Ve bütün her şey gönlünce olsun
Kardeşim.
.
08 Şubat 1975 Kartal-İSTANBUL
.
GÖR GÜL YİNE
Mut yüklü kervanlarımı gönderdim
Kuşkulu kaçışan gözlerine
Alev alev yanan çaresiz bakışlarına
Ve yine gönderdim gülersin diye.
.
Boşa giden bir yolcu oldum şimdi
Zaman zaman yolunu buldum
İzini sürdüm kaybettiklerimin
Ve yine geldim beni görürsün diye.
.
Gel de somurtma yaşama
Benim gibi bin pişman olma
Bir boşluk doldurmasın içini
Ve sevmeyeceğim diye basmayasın yemini.
.
13 Şubat 1975 Haydarpaşa-İSTANBUL
.
YÜRÜ YÜRÜ ASLANIM
Yürü aslanım yürü
Tarihinden aldığın kuvvetle
Atanın çizdiği yolda yürü
Ardına bakmadan soluğun kesilinceye
Bu yolun sonunu buluncaya dek
Yürü durmadan yürü aslanım.
Her şeyin güzel olduğu o mevkiye
Ulaşıncaya dek yürü
Yürü yürüyeceksin yürümelisin
Dizlerinde dermen kesilince dur
Ve seninle yürüyenleri gör o zaman
Gözlerin yaşaracak sevineceksin
Ama belki öleceksin
Fakat aslanım mutlu ve şanlı
Altın tarihine bir yenisini ekleyerek
Ve sakın öldüm deme aslanım.
.
Sen yine varsın ve yine yürüyeceksin
Sen sonsuza dek alnı açık yaşayacaksın
O çakır gözlerin sönmeyecek
Seni kimse öldüremeyecek aslanım .
.
05 Mart 1975 Kartal-İSTANBUL
.
BAHARIM
Her bahar gelende karıncalanır duygularım
Özlemler buram buram doldurur sinemi
Bölük pörçük parçalanır umutlarım
Ve yalnızlığım bir daha depreştirir kalbimi.
.
Açan çiçeklerle avuturum içimdeki sevgiyi
Her gece düşümde gördüğüm o aşkımı yaşarım
Yeşillikler içinde ela gözlü sevgiliyi
Dalga dalga uzun saçlı cananımı yaşarım.
.
Dertlerimi bahar güneşi yakar kül ederken
Gün dolar bütün dünyama mutlu olurum
Her gelen bahar böyle gelir böyle giderken
Bense hala o fidan boylu sevgilimi arıyorum .
.
14 Mart 1975 Kartal-İSTANBUL
.
NEREDESİN
Bekledim durdum yollarını
Her gelen geldi geçti
Her giden vardı gitti
Ne seni gördüm ne yüzüm güldü.
.
Ha geldi geliyor sen içimde
Yağmurlar yağdı güneş vurdu
Sabahdı akşam oldu
Ne seni gördüm ne yüzüm güldü.
.
Zaman gibi sende uzaklaştın
Özlemlerin kavurdu sinemi
Gece gündüz sen doldurdun içimi
Ne seni gördüm ne yüzüm güldü.
,.
26 Mart 1975 Haydarpaşa-İSTANBUL
.
TAŞLAMA-EĞLENCE
Kalabalık bir salon
Kim kime denk bilinmiyor
Bir boşluk bir boşluk burada
Sormayın eğlence var.
.
İnsan mı desen beşeriyet mi
Bataklık mı desen medeniyet mi
Ah bilsen arkadaşım bilsen
Bilsen ya eğlence var.
Özgürlük var burada özgürlük
Harekette müzikte her şeyde
Vız vız vızlayan bu salonda
Eğlence ki eğlence var.
.
06 Nisan 1975 Beyazıt-İSTANBUL
.
SÖYLEYEMEM
İnan gözlerim gör benim
Sensiz senden başka her şeye
Dizlerim gitmez benim
Sensiz geçen tüm yollara
Dilim tutuktur benim
Söyleyemem sana sevdiğimi .
.
18 Nisan 1975 Karaköy-İSTANBUL
.
BAHAR
Hangi birini söylesem dertlerimin
Gonca gonca açmışlar sinemde
Bu bahar bir başka benim içimde
Vurur kalbime küt küt diye.
.
Alev alev yakar bağrımı
İliklerime varınca sızlatır beni
Elimde olmadan söyletir beni
Akar dudaklarıma aşk aşk diye.
.
Bu ne hal böyle boynumu büker
Bazen güldürür bazen ağladır
Uzaklaşmaz benden beynimi sarsar
Dolar dünyama mut mut diye.
.
27 Nisan 1975 Kartal-İSTANBUL
.
VARSIN
Nisan yağmurları gelir gider
Nice baharlar böyle biter
Zamanla birlikte ömür geçer
Bende bahar yine sen varsın.
.
El tutmaz belki dil söylemez
Diz gitmez ola ki göz göremez
Bendeki seni kimse bilemez
Yaşadıkça yaşamımda sen varsın.
.
Tırnaklarımdan damarlarıma
Dilimden dudaklarıma
Kalbimden duygularıma
Bende can yine sen varsın .
.
29 Nisan 1975 Kartal-İSTANBUL
.
KORKMA
Ağaçlar taşlar topraklar
Gündüz ve geceler düşman sana
Deniz dalga dalga boğacak seni
Yoksun sen bir hiçsin ama korkma.
.
Masan sandalyen kâğıdın kalemin
Dinlemiyor artık seni sus
Teneffüs ettiğin hava bile zehir
Yaşarken ölüsün şimdi ama korkma.
.
Çünkü
Bir kalbin var sana ümit veren
Gözlerin var sana güneş olan
Dizlerin durmadı koşar gidersin
Sevgin var sevenin varsa hiç korkma .
.
23 Mayıs 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SEVERSEM
Gözlerimi oyup oyup parçalasam
Kalbimi yakıp yıkıp kül etsem
Dilimi dilim dilim kessem
Fayda vermez bu kadar seversem.
.
Gönlümü boğup boğup sustursam
Dudaklarımı pense pense yapıştırsam
Kulaklarımı sıkıp sıkıp çatlatsam
Neye yarar ki ölümsüz seversem.
.
Düşüncelerimi silip silip yok etsem
Hayallerimi bir bir hep silsem
Duygularımı zehir zehir öldürsem
Ne çıkar ben yine de seversem.
.
25 Mayıs 1975 Kartal-İSTANBUL
.
Kİ YAŞARIZ
İyi olmadan kötü kötü olmadan iyiler
Dert yokken derman derman yokken dertler
Hüzünsüz mut mutsuz hüzünler
Olmaz ki onun için yaşarız.
Gecesiz gündüzün gündüzsüz gecenin
Açsız tokun toksuz açın
Aşksız meşkin meşksiz aşkın
Kıymeti yok ki onun için yaşarız.
.
Güçlükler olmadan kolaylıklar
Sevgiler olmadan ayrılıklar
İnsanlar yok olmuşken insanlıklar
Aranmaz ki onun için yaşarız.
.
26 Mayıs 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SİGARA
Sigara
Düşman bilinir ilme sorulunca
Saygısızlık sanılır büyükler olunca
Yine de dost sayılır dertle dolunca
Sigara yalnızlığın sigara sırların.
.
Sigara
Bazen bir sevgili olur kalbe iner
Gönlüne teselli olur içini gezer
Ayrılık arkadaşıdır yollar çizer
Sigara tesellinin sigara bilinmeyenlerin.
.
Sigara
Zaman zaman efkârın düşmanıdır
Kırılmışların üzgünlerin cananıdır
Izdırabın sıkıntının dermanıdır
Sigara arzuların sigara ümitlerin.
.
Ve sigara
İstenmeyen tüm isteklerin .
.
26 Mayıs 1975 Su kemeri-İSTANBUL
.
ÇEKİLMEZ
Güzel günlerin geleceği unutulsa
Her geçen hatıra hatırlanmasa
Ve ölüm yaşamdan tatlı olsa
Kahrı çekilmez bu yaşamın.
.
İnsanın sevdiği seveni olmasa
Her gördüğü iyiye güzele bakmasa
Ve ideal insanın yakasını bıraksa
Derdi çekilmez bu dünyanın.
.
Ağlayanı güleni kulak işitmese
Eller tutmayıp ayaklar da gitmese
Ve yemek içmek nedir bilinmese
Sıkıntısı çekilmez bu hayatın.
.
Ana baba kardeş düşünülmese
Doğanın evrenin nimeti silinse
Ve o sorumluluklar silinip gitse
Izdırabı çekilmez bu âlemin.
.
03 Haziran 1975 Atapark-TRABZON
.
DERTLİ
Ana dertli bacı dertli gardaş
Daha durma gel arkadaş
Seni böyle dertle sömüren
Onlar var ya onlarla savaş.
.
İş dertli işçi dertli yoldaş
Bak karnımız aç karındaş
Seni inim inim inleten
O silsilelerle uğraş.
.
Anadolun dertli dertli yurttaş
Çocuğunun gözünde sinekli yaş
Seni yersiz yurtsuz aç bırakan
Onlara dur de artık derttaş.
.
17 Haziran 1975 Akçaabat-TRABZON
.
İKİ CANLI
Yaşam yazdı alnına yazısını
Yüzü gülemez yaşayamaz diye
Emeğine can verdi umut verdi
Göz kulak oldu iki canlı.
.
Aşından tırnağına kadar
Uğraşı bir dilim ekmek
Bir tabak aş için akşama dek
Hani nerde kaldı emeğin
Can ile deri arasında iki canlı.
.
Kaldı ya baka baka onlara
Kaldı ya baka baka
Aşerdin aşerdin
Onlara kaldın ya gözdekine.
.
18 Haziran 1975 Atapark-TRABZON
.
GİT GEL
Mantığımla gönlümün bir savaşısın
İrademle kalbimin çetin uğraşısın
Usumla düşüncelerimin sıkı bağdaşısın
Ne benden gidiyor ne de geliyorsun.
.
Gözlerimle dudaklarıma damlasın
Dilimle sineme işleyen yarasın
Kulaklarımla içime akan akımsın
Gel desem yok git desem varsın.
.
Bütün vücudumda damar damarsın
Yiyip yiyip durursun beni ama cansızsın
Bende bensin ama sadece hayalsin
Oflarımla uzakta ahlarımla yanımdasın.
.
25 Haziran 1975 Kartal-İSTANBUL
.
HANİ
Kalbim gönlümle dövünür durur
Gözüm dilimle söylenir durur
Usum hayallerimle düşlenir durur
Gelenim soranım sevenim hani.
.
Sinem kulaklarımla çimlenir durur
İçim hislerimle dövüşür durur
Bağrım ümidimle yeşerir durur
Sevdiğim sevgilim baharım hani.
.
Vücudum ayaklarımla çekişir durur
Omuzum kollarımla çöküşür durur
Boynum başımla büküşür durur
Hayatım yaşamım aradığım hani.
.
28 Haziran 1975 KIRIKKALE
.
SEN VATANDAŞ
Ekmeğin özüne güneşin gözüne
Bakanlar varken memleketinde
Gündüzün ve geçen geçer iş yerinde
Ve sen çok daha böyle çalışırsın.
.
Rabbena yarabbena hep bana
Bunlar bunlar yaşarken vatanında
Yalın ayak düşersin vatan yollarına
Ve sen çok daha boşa ümitlenirsin.
03 Temmuz 1975 Atapark-TRABZON
.
GELECEK
Şu geçen günle ne getirdi
Yaşadım diyebilir miyim?
Hayatı oluruna yaşamakla
Boşuna ve ümitsiz aramakla.
.
Hayır hayır ben yaşamadım
Her geçen zamanla ölümlerden ayrı
Bir başka öldüm sosuz defa
Ama dilim dönüyor baksana.
.
Ve işte böyle yazıyorum da
Ve yine başıboş berduş
Çaresizce arıyorum ben
Dilimde gözlerimde o var.
.
Bütün her şeyim olduğu gibi o
Zamanımda yolumda yine o
Ben ben miyim yoksa o mu?
O ki benim geleceğim
Hiç gelmeyecek olan geleceğim.
.
25 Ağustos 1975 Kartal-İSTANBUL
.
ÖMÜR YETMEZ
Bir serüvendi geldi geçti
Rüyaydı düş gördük uyandık
Ve yaşadık mutlu mutlu
Diyebilmek için ömür yetmez.
Yetmez ki ayrılık olsun.
.
Sevdik sevildik doya doya
Özlemleri yaktık aşk ateşiyle
Yalnızlıkları öldürdük gözlerimizle
Ve dertleri zevkle neşe yaptık
Diyebilmek için ömür yetmez
Yetmez ki hatıra olsun.
.
Öyle sevmiştik ki bir birimizi
En az hava kadar su kadar
Sevgiyle dek vücut canla bir
Ve iç içe olmuştuk bir bütün
İnan şimdi bunları yakalamak için
Bir değil bin ömür yetmez
Yetmez ki unutmak olsun .
.
28 Temmuz 1975 Kartal-İSTANBUL
.
BENİM YAŞANTIM
Ben iyi güzel ve doğru görmedim
Kötüler çirkinler yanlışlar yalanlar
Ve bütün yoklar yokluklar
Oldu benim sevdiğim sevdam.
.
Dertler üzüntüler mutluluk bende
Izdıraplar sıkıntılar zevk ve eğlence bana
Yıkılmışlıklarım eğlencem benim
Ümitsizliğim arzu ve istekleriMdir
Ki çaresizliğim çaredir yaşamama.
.
Yalnızlığım dost ve arkadaş bana
Yaşamıma kızgınlığım kırgınlığım
Amacıma ve idealime ulaştırır beni
Ve ben böyle yaşarım işte
Bir ben varım böyle bir Hasan
Ve yine bir ben varım iki benli ben
Onun için ben onun için
Hem yaşadığıma hem de yaşamadığıma
Pişmanım ve yaşantıma düşmanım .
.
26 Ağustos 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SABAH
Kim bilir kaç kez sabahladım
Kaç kez adımladım ufukla sahili
Sessizlikler şimşek çaktı beynime
Ve ben bitkin gözlerle umutsuzca
Seyrettim yeni bir günün doğuşunu
Garipliğim kimsesizliğim
Gölge oldu tüm güzel günlerime
Ümitlerim pranga oldu yaşantıma
Ve yine ben güne ayak uydurdum
İnsanlar güldü bende güldüm
Yaşadılar bende yaşadım
Eğlendiler bende eğlendim
Mutlulukla güldüler ben mutsuzlukla
Eğlendiler evrenin güzel kucağında
Sevdiler sevildiler dostça arkadaşça
Kardeşçe ana baba gibi yar gibi
Bense barda pavyonda meyhanede
Dost arkadaş kardeş ana baba
Ve ben yar aradım durdum
Aradıkça aramak buldum
Gülüp yaşayıp eğlendikçe
Ağlamak buldum sadece
Hey sokaklar hey evren ve hey gök
Hürüm ben hürüm işte
Hiç kimse bir şey söylemiyor
Kimse karışmıyor bana
Hürriyetim var özgürlüğüm var çünkü
Karnım aç üstüm çıplak
Nerde akşam orda sabah
Yoka ben yine mi sabahladım
Gün mü doğacak
Elbet gün doğacak
Anam babam kardeşlerim gelecek
Dostum arkadaşım yârim
Ve sıcacık bir yuvam olacak
Özlem gidereceğim her şeyden
Ve özlemlerim özlemlerimi giderecek.
.
10 Ekim 1975 Kartal-İSTANBUL
.
SERVET
Anamdır benim
Izdırap dolu yalnızlıklarım
Ahlarım vahlarım kar etmez bi çare
Babadır bana
Dertlerle yüklü sıkıntılarım
Oflarım oylarım neye yarar ki
Sevgilimdir içimde
Mutsuzluklarla dolu yaşantım
Kalp ağrılarım daha neden
Kardeşlerimdir yanımda
Ezikliklerimle bütün çileler
Gözyaşlarım boşuna artık
Dostum ve arkadaşımdır
Tüm yoklarla tüm yalanlar
Vaylarımla dolu aramaklarım niye
.
12 Ekim 1975 Kartal-İSTANBUL
.
BEN ÖLMEM
Ümitsizlik oluk oluk akar içime
Gariplik kor kor dolar sineme
Yoksuzluk çile çile basar kalbime
Ve ben bir ölür bin dirilirim.
.
Tuzlanır yaşantım tak der canıma
Pınarlaşır gözlerim akar şakaklarıma
Bin bir uğursuz düşünce saplanır usuma
Ve ben od od yanar sönerim.
.
Avarelik sarı sular indirir ayaklarıma
İşsizlikler perde perde açılır yollarıma
Azaplar dağ dağ yüklenir omuzlarıma
Ve ben uçurum uçurum durmaz giderim.
.
28 Ekim 1975 Kartal-İSTANBUL
.
GELME BAYRAM
Bir bayram daha geldi geçti
Beni yine dolu dolu kucaklayan
Amansız yalnızlığım oldu
Sevgilerimi damla damla akıttım
Sönmüş gözlerimden
Özlemlerimi yine bir bir doldurdum
Sineme seneler var ki sakladığım
Nasıl yazıymış bu böyle
Silkinmek bilmez yıllar yılı
Dağılmak karışmak bilmez
Bunca akan gözyaşlarıma
Sabır desen yetmiyor bir türlü
Şükür desen hani bunun şükrü
Boş ver desen verilmiyor yaşamaktan
Ölüm desen hiç gülmedim ki öleyim
Bekleyişim gülmek umudum gülmek
Gel bayram git bayram hep aynı bu halim
Bayramı istemeyen var mı deseler
Bak ben varım gelme hiç bayram .
.
18 Aralık 1975 Akyazı-ADAPAZARI
.
SAN Kİ
Gözlerimin içinden seyrettim seni
Ellerin koynunda boynun bükük
Bir hüzünle dolu o tatlı yüzün
San ki birini kaybetmiş aracasına.
.
İçimde sevgin çelikleşmiş ray gibi
Üzerinden sen geçiyorsun kara düşünceli
Çığlıklar çıkarıyorsun son istasyonda
Birini öldürmüş ağlarcasına.
.
Senli anılarım okyanus gibi yaşantımda
Sen sulara gömülü var olmak çapasında
Yaptıklarına pişman yıkıldıkça yıkılıyorsun
Gözlerin ıslak ağlıyorsun iskeleden medet umarcasına.
.
23 Mart 1976 Kartal-İSTANBUL
.
SEVMEK UĞRUNA
En sonunda
Durup durup denizi seyretmek
Bin bir sırların gizli olduğu maviliği
Rüzgârı teneffüs etmek deri derin
Gurbet gurbet gezip gelen ılıklığı
Ve sonra
Kafayı vurup yalnızlığı yıkamak
Her şeyimin gömülü olduğu
Yegâne tesellim gözyaşlarımla
Ve de
Oturup dertleşmek sigaramla.
.
03 Haziran 1976 Kartal-İSTANBUL
.
BÖYLE SEVDA
Gördüğüm her şeyde onu çiziyor gözlerim
Yürüdüğüm yollarda ona koşuyor dizlerim
Tuttuğum her cisimde onu okşuyor ellerim
Çekilmez böyle sevda nerdesin ölüm nerdesin.
.
Ağzımı her açışımda onu çağırıyor dudaklarım
Duyduğum her ses de onu işitiyor kulaklarım
Onunla dolu kalbim gönlüm duygularım
Çekilmez böyle sevda nerdesin ölüm nerdesin.
.
11 Temmuz 1976 Kartal-İSTANBUL
.
TAŞ OÇAKLARI
Yığınla kırıntı yığınla toz
Bulutlaşmış semaya
Garip bir insan el sallıyor
Uçup giden ekmeğine
Yine de umutlu
Taş ocaklarında aranan nafaka bu
Tozlarla betonlaşmış saçları
İner gözlerine yaşla dolu
Bu insan çoluk çocuk
Yaşam uğrunda
O ocak olmazsa bu ocak
Emeği ile ekmeğini taştan çıkartacak
Bu insan bu garip
Ve yine bu insan yüzü ak yaşayacak
Başkalarının yüzünden o karayı silecek
Silecek ama yine yoksul
O yine aç çıplak ve susuz
Alın teri ile çalışanların
Mekanı taş oçakları..
.
08 Ağustos 1976 Kartal-İSTANBUL
.
HAZİRANLAR
Haziranda doğmuşum bir merada
Yağmurlu bir günde
Dünyaya ıslak geldim ben
Üstüm başım her yerim ıslak
Ve çıplak
Gözlerim görmeye karnım doymaya
Ellerim tutmaya aç
Günler geçtikçe kurudum rüzgârlarla
Ama gözlerim hiç kurumadı
Sudan başka her şeye aç gözlerim
Belki de toprağa dek kurumayacak
Yalnızlıklarım mutsuzluklarım
Hep haziranlarda girdi yaşantıma
Güler gibi oldum bazılarında
Bazılarında kan ıslattı gözlerimden sinemi
İçime zehir aktı o herkesin mutlu olduğu
Sevip sevildiği doyduğu haziranlarda
Kimilerinde yaşantımı kurar gibi
Büyük bir coşku esti benliğime
Sonra ardından o derece yıkılmışlık
Haziranlar aldı elimden
Yıl boyu emeklediğimi
Gün dolu haziranlar günümü
Kin dolu o başka
O haziranlar
Yaşantımı yolumu emeğimi
Ve özgürlüğümü yok etti
Kara elli kara selli haziranılar
Sevgimi yine haziranlar sildi
Sevdiğim her şeyimle birlikte
Belki de bir daha sevmemekle
Düşmanım tüm haziranlara
Haziranları yaşadığım yaşantıma
Ve yine yaşayacağıma da
Hep haziranlarda ümitlendim
Yaşamak uğruna
Yine haziranlarda yıkıldı ümitlerim
Nereye neden niye
Ve kimler ne için
Elimde yok yolumda yok
İçimde yok
Yoklardan başka
Zenginliğim yok
Yalanlarla yanlışlarla ümitlerle
Boşuna ümitlerle dolu
Zengin haziranlar
O haziranların haziranları benimdir .
.
05 Haziran 1977 Kartal-İSTANBUL
.
KALK
Biz insanlar ne kadar garibiz
Karnımız aç üstümüz çıplak
Duracak yerimiz bile yok
Güleriz yine de ağlamak yerine.
.
Duygu denen bir şey yok bizde
Daha dün kucağımızda büyüyen
Oturup dertleştiğimiz sohbet ettiğimiz
Birlikte gülüp birlikte coştuğumuz
Durmak bilmeden beraber çalıştığımız
Çalışıp ta aç kaldığımız
Oğlumuzu kızımızı canımızı
Neden öldürüveririz yemek giymek
Zevk ve eğlenmek uğruna.
.
Öldürmekte mi kan da mı yok etmekte mi
Arayacağız yemeyi giymeyi zevki eğlenmeyi
El ele verip de insanca çalışmak
Ve insanca yaşamak yerine.
.
İnsanca diyorum
Emeklediklerimizi insanca almak
Vermeyenlerse zaten insan değil
Değil ya ama vermek hakkını nerden aldılar.
.
O zaman insanlığını bil
Bil ve kalk kalk artık
Yetsin be oğlum bitsin be kızım
Hadi canım kalk
Kalk arkadaşım kalk .
.
10 Haziran 1978 Kartal-İSTANBUL
.
PAZARYERİ
Dün pazardaydım
Hani alış veriş yeri var ya
Sergiler vardı orda her çeşit maldan
Mallarını satmak için bağıranlar gördüm
Sesleri kesilmiş dizlerinde derman kalmamış
Satış yapıp üç beş kuruş kazanmak uğruna
Yine mahşeri bir kalabalık gördüm
Üstüne başına boğazına
Ucuz yollu bir şeyler almak için gelenler
Bazılarının bir günlük belki de bir öğünlük
Yediğiyle bir ay yetinenler
Vardı pazarda, kuruş kuruş hesap yapanlar
Yürüyordu durmadan daha ucuz daha ucuz
Bir şeyler bulmak için
Yine bazılarını gördüm orda
Arkasında sırtında bir sepet
Onbeş onyedi yaşlarında çocuklarla
Veya elli altmış yaşlarında dedelerle
Onlarda geziniyorlardı daha iyi
Daha güzel bir şeyler bulmak için
Arkasındakilerin sepeti dolmuş
Terleri yıkamış bütün vücudunu
Onun umurunda mı sırtında yük yok ya
O vira yürüyordu rahat rahat
Sağında solunda arkasında olanları
Hor görerek obur obur yürüyordu
Eşitlik arıyorsan en yakınında ki pazara uğra
En iyi eşitliği orda görürsün
Özgürlüğü hürriyeti adaleti
Demokraside var orda
Sözde demokrasinin meyveleriydi onlar
O yığınlar pazaryerinden bir şeyler almıyor
Bir şeyler bırakıyordu orda
O bazılarını hor gören oburlara
Durmadan emeklediklerini
Pazarda pazarlarda satılan emeklerini
Bilmem görebildiler mi?
Ama elbet görecekler görecekler
Gördükleri kadar da ilerleyip yükselecekler .
.
1 Temmuz 1978 Kartal-İSTANBUL
.
ÇEVREMİZ
İşsizim gezerim sokaklarda
Pis suların aktığı kaldırımlarda
Daracık çamurlu çöp dolu caddelerde
Gezer düşünürüm acırım geç kaldığımıza
Apartmanlar sarar çevremi
Bir betonlar yığını halinde
Binalar yükselir
Bizlerin olması gereken semalara
Binaları sırtımda hissederim
Bir hamal gibi
İçinde mal dolu bir yığın kasa misali
Daha neler yüklü sırtımıza
Nelerimizi alıp gidiyorlar
Bilmiyoruz bilemiyoruz
Beklide bilmek istemiyoruz
Sormalı kendi kendimize
Ne zaman bileceğiz anlayacağız
Karşı geleceğiz bu pisliklere .
.
21 Mart 1979 Kartal-İSTANBUL
.
SİTEM
Geçti ömür gülemeden
Hayatı hiç bilemeden
Dünya varmış göremeden
İnsanlık nerde biz nerde.
.
Yollar çizdik karanlığa
Bel bağladık hayranlığa
Hasret kaldık aydınlığa
Eller nasıl bizler nasıl.
.
Bizden başka tanımadık
Sevgiye hiç kanamadık
Kardeşliği anlamadık
Dostluk neden can’lık neden.
.
01 Nisan 1980 Kartal-İSTANBUL
.
GEL
Kokuşmuş toplumda
Nefes almak mesele iken
Yaşamaya uğraşmak
Bilmem ne içindir.
.
İnsana hayvanca bakan
Hayvanların arasında
İnsanlığı yine de
Savunmak neye yarar.
.
En iyisi dostum
Gel birlik olalım el ele
İnsanlık adına emek adına
Özgürlük ve yaşamak adına
Gel can ne olur gel .
.
09 Nisan 1980 Kartal-İSTANBUL
.
NE İŞTİR
Yemek yerken unutulduk
Bak yenince hatırlandık
Sofradır bu kalkacak
Kap kaçak yıkanacak
Ortalık derlenecek
Hatırlandık arandık
İstendik sevildik
Sevildik sevildik oy
Bu ne iştir bu ne iştir.
.
30 Aralık 1980 Kartal-İSTANBUL